Parthenon

Parthenon. Pers dönemi.
Akropolis’in en büyük tapınağı olan Parthenon aynı zamanda dünyanın en ünlü arkeolojik kalıntılarından biri. Atina denildiğinde hemen herkesin gözünde canlanan, sütunlar üzerinde duran ve frizlerle süslenmiş bir alınlık görüntüsü Parthenon’dur.
Parthenon. Restore edilmiş.
Tanrıça Athena’ya ithafen inşa edilen Parthenon, “Bakirenin Tapınağı” anlamına gelir. Kelimenin aslı Athena Parthenos’tur. Yapı tamamen beyaz Pentelik mermerinden yapılmıştır. M.Ö. 4. yüzyılda yapılmış tapınak ruhani özelliğinin yanında kentin hazinesini de barındırırdı. 6. yüzyılda Parthenon, Bizanslılar tarafından kilise olarak, 15. yüzyılda Osmanlılar tarafından da cami olarak kullanmış. Yine Osmanlı döneminde barut deposu olarak kullanılmış ve Venedik toplarının sebep olduğu büyük bir patlamada tapınağın merkezi, pek çok sütunu ve frizi yok olmuş.

Frizler. Athena
1802 – 1811 yılları arasında ise Osmanlı sultanının da izniyle, Lord Elgin, Parthenon’dan söktürebildiği frizleri ve heykelleri, hatta bir karyatidi İngiltere’ye taşıtmış. Villasını süslemek için… Banka borcu nedeniyle İngiliz hükümetine sattığı eserler Elgin Mermerleri olarak bilinir. 1816 yılından bu yana British Museum’da sergilenir. 1930’da mermerler restorasyona tabi tutulup temizlenmiştir. Yunanistan bu eserleri geri alabilmek için çabalamaktadır ama henüz bir başarıya ulaşamamıştır. New Acropolis Museum ise bu konuda tepkisini dile getirmek için mermerlerin bal rengi kopyalarını yaptırmış ve Attica günışığı adını vermiştir.
Tapınağın yaklaşık 160 m boyunca duvarlarının üst kısımlarını ve yatay yüzeylerini süsleyen resimlere friz denir. Bu frizlerde dört yılda bir tanrıça onuruna düzenlenen dini tören betimlenirmiş.
Friz.
Dünyaca ünlü bu frizlerin de bir kısmı günümüzde British Museum’da sergilenmektedir. Doğu frizinde Athena’nın doğumunu gösteren figürler vardır. Batı frizi ise Athena ile Poseidon’un mücadelesini anlatır. Uzun frizde ise Atinalıların Amazonlarla mücadelesi, Truva savaşı ve Olimpiya tanrılarının devlerle savaşı anlatılır. Tüm bu figürler bilgi ve medeniyetin (Atinalılar) güç, karanlık ve barbarlara karşı zaferini ifade eder. İç frizde ise Atinalıların Athena’nın yeni tuniğini görmek için sokaklara döküldüğü festivali betimleyen görüntüler yer alır. Bunların pek azı yerinde kalmıştır.
Parthenon, yıkılmadan ve içindeki heykeller ve frizler taşınmadan önce Yunan mimarisinin en iyi örneği olarak Akropolis tepesini süslüyordu.
Parthenon. ön yüz. 1911
Renkli kaplama tahtaları, gösterişli heykelleri, ahşap çatısı ve benzersiz frizlerle süslü alınlığıyla inşa edildiği dönemin mimarisinde “mükemmelliğin” hayat bulmuş hâli olarak tanımlanır. Yapının tamamı iki odadan oluşur. Büyük odaya cella denir ve bu oda iki sıralı dor tarzında kolonlarla çevrilidir.
Sütunlar ve basamaklar çok az eğimli olduğundan dimdik görünür. Dış sütunların orta kısımları üst ve alt kısımlarından hafifce daha kalındır. Bu tüm sütunların düzgün görünmesini sağlar. 46 dış ve 19 iç sütundan oluşur. Dış sütunlar kısa kenarda 8 ve uzun kenarda 17 tanedir. 
Bu odanın arkasında, kolonlar arasında, 2,5 m yüksekliğinde, gözleri değerli taşlarla işlenmiş bir Athena heykeli bulunurmuş ve rahipler bu heykele tapınırlarmış. Heykel, Perslerin inşaat kontrolörü olan Phidias tarafından yapılmış. Çoğu altın ve fildişinden yapılmış olan heykelden bugün hiçbir şey kalmamış. Romalılar tarafından yapılmış küçük bir kopyası New Acropolis Museum’da mevcut. T-shirtler, ouzo şişeleri gibi pek çok yerde bu heykelin korkunç bir düzenlemesi yer alır. Heykelin aslını kimse görmemiş olmakla birlikte MS. 2. yüzyılda yaşamış bir gezi yazarı Pausanias’ın tarifi genel olarak kabul edilendir. Ayakta, üzerindeki tunik ayak bileklerine kadar uzanır. Göğsünde fildişinden oyulmuş bir medusa vardır. Elinde bir mızrak, ayağında ise kalkan taşır. Kalkanın arkasındaki yılan ise Erechtheneus’u sembolize eder.
Günümüzde sütunların ve tapınak kalıntılarının içinde yürümeye izin verilmemektedir. Bu biraz eseri tahrip olmaktan korumak, biraz da hala süren restorasyon sırasında güvenliği temin etmek içindir. Antik zamanlarda da tapınağın içine ancak önemli kişiler alınırmış.
Akropolis’in kenarından batıdaki eski Agora’ya doğru bakarsanız, Parthenon’un minik bir kopyası gibi Temple of Hephaistos (şimdi Theseion olarak biliniyor)’u görebilirsiniz. Ancak Parthenon oldukça daha parlak ve zariftir. Bu da Parthenon’un mimarı Ictinus’un sihirli bir oyunudur. Hephaistos tapınağında uzun kenarda 13, kısa kenarda 6 kolon bulunur. Bu şekliyle duygusuz ve eğreti durur.
Bulutsuz, güneşli bir günde Parthenon’un Penthelik mermeri altın krem tonları ve tüm zerafetiyle görülebilir.

Yorum bırakın